Her şeyden önce, uyarıcı kullanan herkes
Ankara psikolog topluluğuna göre “bağımlı” olma riski taşır. Daha önce de belirtildiği gibi, bağımlılık sosyofizyolojik bir hastalıktır. Kişinin herhangi bir ilaca veya maddeye düzenli olarak kaçınılmaz bir psikolojik ve fizyolojik ihtiyacı olması, alınan miktarın ve alınma sıklığının giderek artması, ilacı almadığında ve kullanamadığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmasıdır. Almadan günlük hayatını sürdürmek. Bu ilaç veya madde olabilir. Uyuşturucu bağımlılığı kalıcı bir hastalıktır. Kişiyi yaşadığı tüm kayıplara rağmen maddeyi aramaya zorlar.
Bağımlılık Neden Olur?
Bağımlılığın biyolojik, sosyal, psikolojik, davranışsal ve genetik nedenleri olduğu bilinmektedir. Ancak nedenini tek bir faktörle açıklamak mümkün değildir.
Ankara psikolog birliği pek çok faktör bir araya geldiğinde bir bağımlılık tablosunun ortaya çıkmasının olası olduğunu vurguluyor. Aile çalışmaları, özellikle ikiz çalışmaları, genetik ve çevresel faktörlerin önemini ayırt etmemize yardımcı olur. Evlat edinme çalışmaları, bağımlılık sorunu olan ebeveynlerin çocuklarında, biyolojik ebeveynlerinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra ve artık farkına varmadıklarında bile “bağımlılık riskinde” önemli bir artış olduğunu göstermektedir.
Bağımlılığın gelişimine genetik olarak birden fazla genin katkıda bulunduğu kabul edilmektedir. Farklı sosyal gruplarla yapılan çalışmalarda bağımlılığın gelişimi ile ilgili çeşitli sosyokültürel teoriler geliştirilmiştir. Sosyokültürel faktörleri incelemek zor olsa da, çevresel olayların bağımlılığın gelişmesinde önemli bir risk faktörü olduğunu biliyoruz. Bağımlılık hakkında detaylı bir muayene olmak isteyenler
https://doktorbilgini.com/ adresinden alanında uzman Ankara psikolog arayışında bulunabilirler.